Üyelik Girişi
fenciyim
Site Haritası

İSKELET HASTALIK VE RAHATSIZLIKLARI


 

İskeletle ilgili hastalıklar kemikleri(kırıklar, iltihaplar, kanserler vb.) ve eklemleri etkiler (çıkıklar, artrozlar vb.) etkiler.


 

Kırıklar: Doğrudan doğruya kemik üzerine veya çevre dokulara etki eden darbeler ve çarpmalar sonucunda kemik dokusu bütünlüğünün bozulmasına kırık adı verilir. Dokuların zayıflamasına bağlı olarak kendiliğinden oluşan kırıklar da görülmekle birlikte, kırıkların büyük bir çoğunluğu travmalar nedeniyle meydana gelir. Darbenin şiddetine ve niteliğine göre kemiklerde çatlaklar ve iki veya çok parçalı kırıklar ortaya çıkabilir. Kemik parçaları yaradan dışarı çıkıyorsa açık kırıktan söz edilir. Klinik açıdan kırık tanısı radyografilerle konur ve değişik şiddette ağrılarla beraber işlev kaybının bulunmasıyla kendini gösterir.

Tedavinin temeli, zarar gören kemik parçalarının cerrahi yöntemlerle yerine yerleştirilmesinden sonra vücudun o bölümünün hareketsizleştirilmesine dayanır. Basit kırıkların tedavisi için dış ateller yeterli olur. Buna karşılık parçalı kırıkların tedavisinde cerrahi girişime baş vurulur ve vücutta yabancı cisim tepkimelerine yol açmayan metal çiviler, levhalar ve çubuklar kullanılır. Hareketsizleşme süreci içinde vücut kendi kendine yeni bir kemik dokusu üreterek kırık yerin kaynamasını sağlar. İlk dönemde kırık parçaları arasında kalan boşluk kan ve lenfle dolar; bu sırada bağ dokusu tomurcukları kan pıhtısının içine yerleşerek bir bağ dokusu nedbesi yaratır. Daha sonra kan damarları aracılığıyla komşu kemiklerdeki kalsiyum depolarından sağlanan kalsiyum, nedbenin mineralize olmasını sağlar. Damarca zengin kemik zarı bu dönemde önemli bir rol oynamaktadır. Kemik dokusunun eski halini kazanabilmesi daha uzun bir sürede gerçekleşebilir.


 

Kemik İltihapları: Kemik dokusunu etkileyen iltihabi hastalıklar mikrobik, paraziter(asalaklara bağlı) veya kimyasal kaynaklı olabilir. Genellikle alçı uygulanması ve antibiyotiklerin kullanılması hastalığın tedavisi için yeterli olur.

Büyüme ve Kireçleşme Bozuklukları: En önemli büyüme bozukluğu olan cücelik boyun yetersiz uzaması demektir. Cücelik hormon bozukluğuna bağlı olabileceği gibi metabolizma bozukluklarına da bağlı olabilir. Nadir görülen bir kalıtımsal hastalık olan akondroplazide ise kemik büyümesini sağlayan büyüme kıkırdakları çok erken yaşta kapanır.

Aşırı boy uzaması ve irileşme ile kendini gösteren jigantizm hastalığı bazı durumlarda hipofizin aşırı çalışması ve büyüme hormonunun fazla miktarı üretilmesi nedeniyle oluşur. Bu hastalığa yakalanan kişilerde iri cüsseye rağmen, kas gücü normalin altındadır ve hassas bir yapı bulunur.

Kemiklerde ilerleyici kireçsizleşmeye yol açan ve kemik erimesi olarak da bilinen osteoporoz özellikle menopoz dönemindeki kadınlarda ortaya çıkar. Hastalığın nedeni hormon düzeninin bozulmasıdır.


 

Ur Hastalıkları: Vücudun bütün diğer organları gibi kemiklerde de habis urlar ortaya çıkabilir. Ur kemik dokusundan kaynaklanabileceği gibi başka bir organdan kaynaklanan bir metastaza da bağlı olabilir. Kemik dokusundan çıkan osteosarkom daha çok çocuklarda ve gençlerde bacak kemiklerinde görülür. Daha sık rastlanan ikincil kanserler sıklıkla ileri yaşlarda ortaya çıkar; bunlarda şiddetli ağrılar ve kemik dokusunun ileri derecede hassas hale gelmesi gibi belirtiler bulunur.


 

Eklem Hastalıkları: Travmalardan ileri gelen eklem hastalıklarına örnek olarak burkulmalar ve çıkıklar sayılabilir. Ayrıca yeni doğanda doğuştan kalça çıkığı adı verilen bir durum görülebilir. Romatolojik hastalıklar sınıfında yer alan diğer iki önemli eklem hastalığıda artroz(eklem kıkırdağının tahrip olması) ve artrittir.(eklem boşluğunu kaplayan dokunun iltihabı)

  

KAS HASTALIKLARI
Güçsüzlük, felçler ve bunun gibi işlevsel bozukluklarla kendini gösteren kas hastalıklarını nitelendirmek için miyopati terimi kullanılır. Fakat, kasların işlevi sinir sistemine bağlı olduğu için bu terim yetersiz kalmaktadır. Günümüzde daha çok sinir-kas hastalıkları veya motor ünite hastalıları terimleri kullanılır.


Kastaki Hastalıklar: Kas liflerinde ortaya çıkan bozuklukların çoğu, bir tek genin hasarına bağlı, monogenik bozukluklardır; distrofik görünüm, kasın hacminin azaldığı atrofiler ve miyopatiler bunlara örnek verilebilir. Bu bozukluklar sonucunda kas işlevleri ya çok zayıflar yada felçler ortaya çıkar.


Motonörondaki Hastalıklar: Motonöronların akson uzantılarında veya hücre gövdelerindeki bozukluklar bu nöronların bağlantılı olduğu kas hücrelerini atrofiye uğramasına yol açar; bunun nedeni, hiçbir emir alamayan hücrenin işlev görememesidir.


Motorplaktaki Hastalıklar: Sinirle kasın birleştiği motor plakta, kas zarı üzerinde yer alan asetil kolin alıcılarında görülen bozuklular, sinirsel uyarının kasa gerektiği gibi geçebilmesini engeller ve kas yeterli cevabı veremez.


Sarkoplazmadaki Hastalıklar: Sarkoplazmik retikulum borucuklarındaki anormallikler, kalsiyumun toplanması ve pompalanmasıyla ilgili işlevsel bozukluklara yol açar. Bunun sonucunda anormal bir ısı çıkaran denetimsiz kasılmalar ortaya çıkar.
Bütün bu hastalıklar erken çocuk çağından yaşlılığa kadar yaşamın her döneminde ortaya çıkabilir. Neden oldukları klinik belirtiler kişiden kişiye veya aynı kişinin farklı kas gruplarında değişiklik gösterir.

 

Eklem Hastalıkları:  

Eklemler, oynar ve oynamaz diye sınıflandırılır. Oynamaz eklemlere kafatası kemikleri arası eklemler, dişlerle kemik arası olanlar örnek verilir.

Oynar eklemlerin de yarı oynar ve oynar eklemler olarak diğer bir sınıflaması vardır. Oynar bir ekleme en iyi örnek, diz eklemidir: Burada, eklem yüzeyleri tamamen birbirine uyar. Kıkırdaklı eklem yüzleri arasında kıkırdakatan eklemlerarası yüzeyler vardır (yarım ay kıkırdaklar). Oynar eklemleri sinovyal bir kese çevreler ki, bunun içinde, yapışkan ve eklemde kaymayı kolaylaştırıcı bir sıvı olan sinovyal sıvı bulunur. Bu kese dışında, kapsül bağı adını alan bir bağdoku bulunur. Yarı oynar bir eklemde, eklem yüzeyleri birbirine tam olarak uymadağından, eklemi yapan kemikler, kıkırdak ve bağlar aracılığıyla bir arada tutulur ve bu tip eklemlerin hareketleri, bu ara oluşumların esnekliğine bağlıdır. Bu gibi eklemlere örnek olarak, omurganın omurlarını gösterebiliriz: Omurlar arasında kalın bağ kıkırdaksı yüzeyler vardır. Oynar eklemler, ayrıca, hareketlerine göre sınırlandırılabilirler: Yuvarlak, menteşemsi, eğersi ve döner eklem gibi. En fazla hastalanabilen eklemler, diz, kalça, ayak bileği ve dirsek eklemleridir; çünkü bunlar, dış etkilere diğerlerinden daha fazla açıktır. Deri ve eklem boşluğu sağlam kaldıkça, eklemlerin zedelenmesi önemli olmayabilir, fakat eklemlerin delinerek yaralanması çok tehlikelidir. Eklem boşluğunun iç yüzünü kaplayan zarın iltihabı, sinovit adını alır. Bu iltihap, mikrobikn, romatizmal hastalıklar veya gut kaynaklı olabilir. "Burkulma"dan kasıt, eklemin bükülerek zedelenmesidir. Bu, orta şiddetle olursa, sinovyal sıvının bir parçası dışa sızabilir ve eklem bağları aşırı gerilip yırtılabilir. Sinovyal sıvının çevreye sızması sonucu, eklemde bir hareket güçlüğü ve sertlik görülebilir. Tedavi: Hastaya aspirin vermek, dinlenmesi salık vermek ve ekleme ısı uygulanmasıdır. Burkulma sonrası veya ağrıyı azlatmak için lokal anestezik zerk edilebilir. Anestezinin etki süresi 1/2-1 saat olmakla beraber, bazen böyle bir enjeksiyondan sonra ağrı tamamen kesilebilir.

 

 

                               alıntıdır.   




0 Yorum - Yorum Yaz
Ziyaret Bilgileri
Aktif Ziyaretçi2
Bugün Toplam140
Toplam Ziyaret1754686
Saat
Takvim
Hava Durumu